Sağlıklı beslenmek için meyveleri rahat rahat tüketirken vücudumuza bolca meyve şekeri yani fruktoz alıyoruz. Her yönüyle faydalı diye düşün...
FRUKTOZ NEDİR?
Fruktoz, vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için kullandığı basit bir şeker. Meyve, sebze ve balda doğal olarak bulunuyor ve basit şekerler içinde en tatlı olanı. Glikoz vücudun tüm hücrelerinde kullanılırken, fruktoz sadece karaciğer için gerekli ve bunun miktarı da günlük 15 gram.
FAZLASI DOĞRUDAN YAĞA DÖNÜŞÜYOR
Meyve ve sebzelerin yanı sıra yemeklerde tüketilen beyaz şeker, yani sakkaroz, enzimler tarafından parçalanarak glikoz ve fruktoza ayrışır. Glikoz hemen kana karışıp kan şekerini yükseltir, yükselen kan şekerini dengelemek için pankreas insülin salgılar, insülin glikozun bir miktarını alıp vücudun enerji ihtiyacı olan hücrelerine, bir kısmını da sonradan enerji ihtiyacı olduğunda kullanılmak üzere depolanması için karaciğere aktarır.
Fruktoz ise rafine şeker kaynaklı da olsa, mısır şurubu kaynaklı veya meyve kaynaklı da olsa incebağırsaktan emilerek karaciğere taşınır. Meyve suyunda lif sayısı az olduğu için hızlı emilip kana geçer ve tokluk hissini meyveden daha erken yaratır ve çabuk da acıktırır. Ayrıca bir defada yenilebilecekten daha fazla sayıda meyveyle elde edildiği için kalori değeri ve fruktoz oranı meyveye göre yüksektir. Meyve suyu içmek yerine doğrudan meyve yemeyi tercih etmek daha doğrudur. 1 porsiyon meyvede ortalama 10-15 gram şeker bulunur ve bunun %50-60'ı fruktozdan gelir. 1 adet elmadaki şeker miktarı 10 gram ve bunun 6 gramı fruktoz. Yani günde 2-3 adetten çok meyve yememelisiniz. Bundan fazlasının karaciğer tarafından doğrudan yağa dönüştürüleceğini unutmayın.
Fruktozun insülin salgılatıcı özelliği olmadığından vücutta kullanımı için insüline ihtiyaç duyulmaz. İnsüline ihtiyaç olmadığı için pankreas insülin hormonu üretmez. Bu pankreasın fazla yorulmayacağını düşündüren iyi bir durum gibi görünse de insülin üretilmedikçe tokluk hormonu olarak bilinen leptin üretiminin gecikeceği ve dolayısıyla fruktozun doyma hissini geciktireceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Birçok kişinin meyvenin kendilerini doyurmadığı, aksine acıktırdığı söyleminin altında bu gerçek yatmaktadır.
2012 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, iki grup fare üzerinde fruktoz bazlı bir deney gerçekleştirildi. Her iki grup da 6 hafta boyunca içme suyu olarak fruktoz solüsyonu tüketti. Bazı farelere ayrıca omega-3 yağı, DHA ile birlikte keten tohumu yağı verildi. Araştırmacılar yüksek takviyeli fruktozun beyin fonksiyonu üzerindeki etkisini ve DHA'nın olumsuz herhangi bir etkiye karşı çıkıp çıkamadığını ölçmek istemişti.
BEYİN FAALİYETLERİ YAVAŞLADI
Sadece fruktoz verilen farelerin metabolizmasında yavaşlama ve beyinlerindeki sinaptik aktivitelerde (beyin hücreleri arasındaki aktivasyon seviyesi) düşüş gözlendi. Beyin hücreleri sinyal göndermekte sıkıntı yaşadı ve bu da farelerin sağlıklı düşünme becerisini bozdu. 6 hafta önce labirentte kolayca gittikleri yolu hatırlamakta bu kez zorluk çektikleri gözlemlendi.
Sadece Fruktoz verilen fareler, "insülin direnci", bir başka deyişle 'Tip 2 diyabet' özelliği geliştirme emareleri sergiledi. Kaliforniya Üniversitesi'ndeki bilim adamları, yaptıkları deneyin sonucunda yüksek dozdaki fruktozun, hücrelerin enerjiyi nasıl kullanıp depolayacağını ayarlayan insülin becerisini bloke edebildiğini düşünüyorlar.
FRUKTOZ TÜKETİMİNİ SINIRLAMAK İÇİN 6 NEDEN
1. TOKSİNE DÖNÜŞÜYOR:
Fruktoz sadece karaciğerde metabolize edilebilir ve vücut hücreleri tarafından enerji için kullanılamaz. Bu nedenle fruktozun fazlası vücut için toksin niteliğindedir, çünkü karaciğer fazla miktarda alınan fruktozdan kurtulmak için onu yağ hücrelerine dönüştürerek yağ dokusuna gönderir.
2. ALKOLLE ETKİSİ AYNI:
Vücuda alınan aşırı fruktoz, karaciğerde insülin direnci oluşturmanın yanı sıra yağlı karaciğer hastalığı gibi karaciğer için zararlı olabilecek durumlara neden olur. Gerçekte fruktoz, karaciğer için önemli bir zehir etkisi olduğu bilinen alkolle tamamen aynı etkilere sahip.
3. HASTALIKLARA SEBEP:
Fruktoz ürik asit üretimini artırır ve bu durum gut hastalığı, böbrek taşı hastalıkları ve hipertansiyonun kötüleşmesi gibi durumlara sebep olur. Alınan fazla fruktoz miktarı; karaciğere zarar vermesinin yanısıra dislipidemi diye adlandırılan kandaki lipit partiküllerinin artması ile sonuçlanan kronik bir hastalığa sebep olur. Bu hastalık kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Tek başına aşırı fruktoz, metabolik sendrom (diyabet, obezite, kalp hastalığı) ile ilgili tüm sorunlara neden olabilir.
4. ZARARLI BAKTERİLERİ ÇOĞALTIYOR:
Vücut hücrelerinin çoğu fruktozu enerji kaynağı olarak kullanamazken, bağırsak florasındaki bakteriler früktozdan enerji üretebiliyor. Bu durum ise, fazla fruktoz yüzünden bakterilerin aşırı çoğalmasına ve patojen bakterilerin büyümesine zemin hazırlıyor.
5. İŞTAH KESİLMİYOR:
Yüksek fruktoz tüketimi hızla leptin direncine neden olur. Leptin normal kiloyu korumak için iştah ve metabolizmayı kontrol eden bir hormondur. Buna bağlı olarak, yüksek miktarda fruktoz alımı; leptin direncini arttırarak iştahın açılmasına sebebiyet verir.
6. BEYNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR:
Aşırı fruktoz ayrıca beyin işleyişini de önemli ölçüde etkiler. Yapılan deneyler sonucunda fruktozun özellikle beynin iştahla ilgili merkezini direkt etkilediği ve farelerde hafızayı bozduğu gösterilmiştir.
Hiç yorum yok