Okul çağındaki çocuklarda daha sık görülen ve ailelerin 'Çocuğum beni duymuyor, sorduğum sorulara ilgisiz cevaplar veriyor, son zamanlar...
Konuyu Hisar Intercontinental Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Apuhan'dan öğrendik…
Orta kulakta sıvı birikmesi nedir?
Genel ve lokal enfeksiyon belirti ve bulguları olmadan sağlam kulak zarı arkasında sıvı toplanmasıyla karakterize bir orta kulak iltihabı tipidir.
Orta kulak iltihabıyla orta kulakta sıvı birikmesi nasıl ayrılır?
Akut orta kulak iltihabının iyileşmesinden sonra orta kulakta sağlam kulak zarı arkasında sıvı kalabilir. Sıvının %52'si dört hafta içinde ve %80'i sekiz hafta içinde kaybolur. Bu nedenle bir orta kulak iltihabı atağının ardından orta kulakta biriken sıvı, ancak üç aylık kritik süreyi geçerse orta kulakta sıvı birikmesi olarak kabul edilir ve tedavi süreci başlar. Yani hasta kulak ağrısı ve akıntı, ateş ve benzeri yakınmaları dile getirmez.
Orta kulakta sıvı birikmesinin belirtileri nelerdir?
Çocuklarının kendilerine yanıt vermemesi, ilgisiz cevaplarla soruları geçiştirmesi, televizyonu çok yakından izlemesi anne babaların en büyük yakınmalarıdır. Çocuğun sese karşı olan reaksiyonu azalır. Kreş ve anaokuluna giden çocuklarda öğretmenler çocuğun duymadığını fark ederler. Aileler tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları ile işitme kaybının arttığını söylerler. İki taraflı olgularda işitme kaybı daha ağır olduğu için daha erken fark edilir.
Orta kulakta sıvı birikmesi riskini artıran faktörler nelerdir?
• 2-6 yaş grubundaki çocuklarda 6-7 defa ya da daha sık tekrarlanan üst solunum yolu enfeksiyonları,
• Nazofarenks denilen bölgeyi tıkayarak solunum güçlüğü yapan geniz etinin büyüklüğü,
• Çocukta herhangi bir alerjik hastalık olması, genel ve lokal bağışıklık sistemi bozuklukları,
• Prematüre doğum,
• Yüz gelişim anomalileri,
• Vücut ağırlığının normalden düşük olması,
• Anne sütünün erken bırakılması,
• Kalabalık ortamlarda sıkça bulunulması,
• Yaşanan bölge ve iklim koşulları,
• Nem derecesi,
• Sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocukların yaz aylarında düzelmesi ve yetersiz tedavi görmeleri de orta kulakta sıvı birikmesine neden olabilir.
Hastalık tedavi edilmezse sonuçları nelerdir?
Hastalığın sık görüldüğü süt ve oyun çocukluğu dönemi; aynı zamanda çocukların konuşmayı öğrenerek çevresini tanıdığı dönemdir. Araştırmacılar bu tür çocukların dili öğrenme ve kullanma yetenekleri ile sosyal uyumlarının normal çocuklara daha kötü olduğunu göstermektedir. Hastaların çocukluk çağı hastalığı olarak bilinen bu hastalıktan kurtulabilmeleri için ancak yaşın ilerlemesi, ilaç tedavisi, tüp takılması, geniz eti alınması gibi etkin tedavi yöntemlerinin uygulanması ile olmaktadır. Sık olarak tekrarlar ve ilerler ise kulakta kireçlenme, iç kulak tipi işitme kaybı, kolesteatom (kulakta oluşan bir hastalık) denilen ve ileride büyük sıkıntılar veren ve mutlaka işitmeyi bozan ameliyatlar gerektiren tablolara yol açabilir.
Hastalık nasıl tedavi edilir?
Tedavide; ilk adım bünyesel risk faktörlerinin belirlenmesidir. Bunlar yaş, kronik üst solunum yolu enfeksiyonlarının varlığı, geniz eti, alerji, yüz gelişim anomalileri ve bağışıklık sistemi bozukluklarıdır. Başta mevsim olmak üzere çevresel risk faktörleri de tedavi planında önemli rol oynarlar. Eğer sıvı birikimi iki taraflı ve üç haftadan daha fazla bir süredir devam ediyorsa kronikleşme olasılığı yüksektir.
Yaşın küçük olması hem tedavinin başarısını düşürür hem de tekrarlama ihtimalini yükseltir. Aynı şey mevsimler içinde geçerlidir. Antibiyotikler ile belli oranda iyileşme sağlansa da sık olarak tekrar etmektedir. Bu nedenle antibiyotik tedavisine alınan hastaların aralıklı olarak kontrol edilmesi ve tekrarlama olasılığının akılda tutulması gerekir. Sinüzit ve benzeri enfeksiyonlar ile geniz etinin büyük olması tedaviyi olumsuz yönde etkiler. Eğer bademcikler çok büyük ve geniz eti varsa, ilaç tedavisi ile vakit kaybetmek gereksizdir hemen cerrahi tedavi yapılması gerekir. Geniz eti alınır ve kulağa ventilasyon tüpü takılır. Ventilasyon tüpleri orta kulağı normal gaz konsantrasyonlarındaki hava ile havalandırır ve orta kulaktaki basıncın atmosferik değerlere ulaşmasını sağlar. Orta kulakta sıvı birikmesinin ve negatif basıncın neden olduğu işitme kaybının düzelmesini sağlar. Ancak unutulmamalıdır ki bu tür çocuklarda tüp atıldıktan sonra tekrar nüksedebilir. Nüks oranını etkileyen başlıca faktör yine hastanın yaşıdır.
Ayrıca östaki borusunun fonksiyonundaki bozukluklar ve geniz etinin yetersiz alınması bu riski daha da artırır. Ventilasyon tüpü takılmış çocuklarda kulağın sudan korunması önerilir. Tüp zaman zaman tıkanabilir ve işitme azlığı yapar. Bazen tüp takıldıktan sonra meydana gelen kanama da tüpün tıkanmasına sebep olabilir. Bu durumda hekiminizin önereceği özel damlalar kullanılarak kulak kiri yumuşatılıp alınmalıdır. Tüp takılı iken akıntı görülürse ya orta kulak iltihabı yinelenmiştir ya da dışarıdan orta kulağa enfeksiyon bulaşmıştır. Çok nadir olarak tüp orta kulağa düşebilir. Bu konuda dikkatli olunmalıdır. Ventilasyon tüplerinin kalış süreleri iki ay ile iki yıl arasında değişir.
Hiç yorum yok