Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE
{fbt_classic_header}

Header Ad

Son yazılar:

latest

Ads Place

Cinsel istek azlığının tek ve geçerli tedavi yöntemi

Cinsel istek azlığının tek ve geçerli tedavi yöntemi Birçok evliliğin bitmesinin nedenlerinden biri de cin...

Cinsel istek azlığının tek ve geçerli tedavi yöntemi
Birçok evliliğin bitmesinin nedenlerinden biri de cinsel istek azlığı...

Bu sorunun arkasında ise ergenlik döneminde aile ve çevreden görülen baskı geliyor... Sonuç ise mutsuz evlilikler...

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Memorial Hastanesi’nden Uz. Klinik Psikolog Ayşe Elif Orhon, kadın cinsel işlev bozukluklarından biri olan “istek azlığı”nın en çok bilinen kadınsal cinsel bozukluk olan “vajinusmus”tan da daha sık görüldüğünü söyledi.

Cinsel birleşmeye engel olmadığı için kadınların tedavi için başvurmadığını ifade eden Orhon, ancak bu durumun çiftin ilişkisini olumsuz etkilediğini kayeddit.

Yanlış evlilikler

Diğer tüm cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi cinsel istek bozukluğunun da fizyolojik ve psikolojik birçok nedeni bulunuyor. Çoğu durumda bu nedenler bir arada rol oynayarak hastalığın ortaya çıkışına sebep oluyor. Ayşe Elif Orhon hastalığın ortaya çıkmasındaki etken faktörleri şu şekilde sıraladı:

• Psikoseksüel gelişim aşamalarında ortaya çıkan aksaklıklar
• Erken çocukluk dönemine ait bilinçaltı çatışmalar
• Cinselliğe dair gerçeküstü ve hatalı beklentiler
• Cinselliğe dair edinilmiş hatalı bilgiler
• Hatalı öğrenilmiş davranışlar
• Utanç, suçluluk, günahkârlık duygularına kapılma
• Cinselliğin yasaklandığı tutucu ve katı ahlak kurallarının bulunduğu toplumlarda yetişme
• Evlilik problemleri ve çatışmaları
• Eşler arası uyumsuzluk
• Eşlerin ikisinden birinde cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyen psikiyatrik bir hastalığın bulunması (depresyon gibi)
• Kişinin kendi bedenine, özellikle cinsel organlarına dair olumsuz düşünceler içerisinde olması

Her şey ergenlikte başlıyor

Cinsel istek azlığı ergenlik döneminden itibaren başlar ve tedavi edilmediğinde yaşam boyu devamlılık gösteriyor. Özellike katı ve tutucu toplumların bu cinsel işlev bozukluğunun ortaya çıkışında büyük etkisi bulunuyor.

Çok küçük yaşlardan itibaren uygulanmaya başlayan cinsel yasak ve baskılar kişilerin cinsel güdülerini bastırmasına ve zamanla cinselliğe ve kendi bedenine yabancılaşmasına neden oluyor.

Bazı durumlarda ise önceleri bir problem yokken sonradan cinsel istek azlığı ortaya çıkabiliyor. Ayşe Elif Orhon bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı:

• Kronik hastalıklar
• Kişinin kullandığı ilaçlar
• Alkol kullanımı
• Uyuşturucu madde kullanımı
• Menapoz
• Emzirme dönemi
• Psikiyatrik bozukluklar
• Eşler arası çatışmalar
• Kişinin cinsel bir travma yaşamış veya cinsel şiddete maruz kalmış olması

Tedavisi var mı?

Orhon, cinsel istek azlığının tek ve geçerli tedavi yönteminin cinsel terapi olduğunu söylüyor ve ekliyor "Cinsel istek azlığı yaşayan kadınlar uzmana başvurmadığı ve tedavi edilmediğinde yaşayacakları haz deneyiminden vazgeçmiş olurlar ve partnerleriyle ilişkileri ciddi şekilde etkilenir. Bunun nedeniyse cinsel ilişki çiftler arasındaki bir iletişim ve yakınlaşma şekli ve sürecidir. Bu süreçte meydana gelen aksaklıklar hem bireyi hem de çiftin ilişkisini olumsuz yönde etkileyip sekteye uğratabilmektedir."

Cinsel işlev bozukluklarının hepsinde olduğu gibi cinsel istek azlığı da çiftin ortak yaşadığı bir problem ve terapiye iki kişinin de katılımını gerektiriyor. Dolayısıyla terapide partnerin eşlik etmesi, destekleyici bir tutum içerisinde olunması büyük önem taşıyor.

Hiç yorum yok

Ads Place